1999 yılından başlayarak 2001 yılında zirve noktasına ulaşan ekonomik kriz, birçok firmanın faaliyetlerini yürütmede önemli finansal güçlüklerle karşılaşmasına neden olmuştur. Bu süreç içinde, ekonomideki istikrarın yeniden kazanılması, milli gelir ve istihdamdaki düşüşlerin önlenmesi için kamuoyunda çeşitli “yaklaşımlar” olarak adlandırılan tedbirlerin alınması gündeme gelmiştir. Bu kapsamda 31 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlar da Değişiklik Yapılması hakkındaki 4743 Sayılı Kanun (İstanbul Yaklaşımı) ile bankalar ve diğer mali kurumlar ile kredi ilişkisi içinde bulunup, finansal darboğaz yaşayan borçluların, mali kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlüğünden önce açılmış bulunan kredilerin yeniden yapılandırılarak ödeme takvimine bağlamak suretiyle katma değer yaratmaya devam etmelerine imkân verilmesi amaçlanmıştır.
Bir FYYS işlemi, klasik borç yapılandırmalarından farklı olarak, tüm alacaklıların katıldığı borçlunun mali durumunun yanı sıra tüm mal varlıklarının seferber edilip edilmediğinin incelendiği ve böylece ödeme imkânının tespit edilerek borcun yapılandırıldığı ve bu suretle de borçlu firmaların ekonomiye kazandırılarak katma değer üretmelerini amaçlayan karmaşık bir süreçtir. Buradaki amacın borcun tahsili kadar, borçlu grubun katma değer yaratmaya devam etmesi olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.